29 Ağustos 2011 Pazartesi

My Girlfriend is an Agent - 2009


Allahım bu nasıl komik bir filmdir, öldüüüm öldüm gülmekten :D


O kadar çok güldüm ki, mutluluk hormonu saçıyorum şuan :D Hiç anlatmamı beklemeyin, hala izlemediyseniz  lütfen izleyin diyorum o kadar :D Filme şu adresten ulaşabilirsiniz.


Ama önce konuyu bilmem lazım diyorsanız ve filmin adı bile nedendir bilinmez  hiç bir şey çağrıştırmıyorsa, sevgili çingum koreesintisi'nin şu yazısından filmin konusuyla ilgili bilgi edinebilirsiniz :D


Not: Yeri gelmişken söyleyeyim, sizde benim gibi aktöre göre film seçiyorsanız, lütfen bu filmin gazıyla kalkıp Kang Ji Hwan’ın The Relation of Face Mind and Love adlı filmini izlemeye kalkmayın, aman diiim yani o_O Zira hiç komik değildi!!!


Şaşkın bir okuyucu:  Hiç miii??


Kaktüs : HİÇ!!!


Yani, The Relation of Face Mind and Love’ı  düzgün kadro, güzel konu ama berbat senaryo hatasından dolayı çöpe gönderebilirsiniz!


Ama My Girlfriend is an Agent’a laf yok, harika bir komediydi. Şiddetle tavsiye ediyorum.


Hepinize iyi seyirler :D


Blogger N’lerini Seçiyor!!!

Kim demiş sanal alemde kimse kimseyi gerçekten tanıyamaz, bütün arkadaşlıklar yalan vs diye. Belki de blog yazmanın getirdiği bir avantajdır. Takma isimlerle de olsa başkalarının cümleleriyle değil, kendi cümlelerimizle (Korsan Blogger’lara selam olsun) yazdığımızdan olsa gerek, kısa zamanda herkes herkesin damak zevkini, hayattan beklentilerini, kırgınlıklarını yada hayallerini öğrenmiş oluyor.


Yazıları okumadan sırf bloğun kendisi bile sahibini tanımlamaya yetiyor. Bir de Uzakdoğu dediğimiz kendisi uzak ama onu sevenleri birbirine yakın eden konu mevzu bahis ise tamam, o blogger sizin akıl sağlığını koruyan ilaç gibi bir arkadaş haline gelebilir.


Neden mi? O olmasa kendinizi evrende tek kore dizisi izlemiş insan sanırdınız da ondan. Bunu fark etmenizle bile “benim derdim ne? bana neler oluyor?” sorularını sormanız an meselesidir!


Ama korkmayın biz varız burada, sürekli dizi ve filmlerden bahsetsek de aslında hepimiz aklı başında insanlarız. Sürekli bahsettiğimiz o dizi ve filmler var ya, işte onlar için koca bir sektör var dünyada, nasıl ki o yapımlarda oynayanlar, o dizi-filmleri yazanlar anormal kişiler değilse bizde bu sektör üzerine yazdığımız için anormal değiliz! :D


Kimimiz aklınıza gelebilecek her konuda yazı yazabilir, kimimiz dizi izlemeyi sever, kimimiz ise sinema aşığıdır.  Bazen herkes tek bir diziden bahseder, ama okusanız o yazıları sanki herkes başka bir şeyi izlemiş gibidir. İşte o noktada gökkuşağının renkleri gibi herkesin kendine özgü rengi ortaya çıkar.


Tabi çoğunlukla herkes başka bir şeylerden de bahseder ama aslında aynı şeyden bahsediyoruzdur ne hikmetse. O zamanda farklı görünüp aynı şeyi hisseden insanların güzel bir buluşması ortaya çıkar.


Bunları niye mi anlatıyorum, hemen hemen her blogda sağ veya sol sütunda bir ton blog adı görmüşsünüzdür. Haybeye onca kişi bir araya gelmiyor onu demeye getiriyorum. Birbirimize yaptığımız yorumlar da, msn’de aşık atmaya benzemez. Kimse kimseyle zorla muhabbet etmez. Çünkü zaten kimse zorla birbirini takip etmiyordur, konu ister Uzakdoğu olsun ister Uzayda Yaşam olsun. Cidden gerçekte neden bahsetmek istiyorsak onu yazarız. Bu da beraberinde bir samimiyet getiriyor ister istemez.


Blogda ilk senem yeni bitti, şuana kadar 3-4 Mim cevaplamışımdır. Hepsi de çok eğlenceli ve samimiydi. Bu gelen mim de bunun doruk noktası sanırım. Çünkü bu mimle en çok hangi rengimizi yazılarımıza aktarmışız onu göreceğiz sanırım. İlk bakışta hoop atladım Mim’e, çünkü çok eğlenceli geldi. Çocuklukta oynanan oyunlar gibi herkesin güzel lakaplarla anılmasını sağlayacaktı bu mim, hem de eğlenmiş olacaktık.


Ama kategorileri okurken, herkesin birbirini nasıl da yakından tanıyıp anlayabildiğini bir kez daha fark ettim, belki yakın zamanda 49 Days’i izlemiş olmamdan ya da My Love’ın etkisindendir bilemem ( o kadar ciddi yazarken gene film-dizilere döndüm iyi mii? Ama düşünerek yazılmış hepsi, beni de haliyle düşündürdüler :D ). Ama herkesin birbirini kollayıp destek olarak mimi cevaplaması özellikle de yazmaya ara verip geri dönenler yada bloğu kapananlar için yazılanlar beni çok duygulandırdı. Mim’e kategori eklerken de bu duygusallığıma yenik düşeceğim haberiniz olsun :)


Ama önce kurallar…


***Kurallar***


Yazının başlığı “Blogger N’lerini seçiyor!” şeklinde olmalı.. Bir bütün halinde ilerlemeliyiz. Her kategori için en fazla 3 kişi yazabilirsiniz.. (Sadece bir kategori için 5 tane yazma hakkınız var. Çoğumuzun blog açmasına sebep olan şey, kendimizi anlatmak.) Ekstradan 1 kategori daha ekleyip, seçiminizi yapabilirsiniz. Kategori açarken tercihinizi mümkünse en zeki, en güzel, en akıllı gibi şeylerden yana kullanmayın. Tamam birbirinizi tanıyor olabilirsiniz. Ama burda genel bir seçimden bahsediyoruz ve birbirimizi sadece yazılarımızdan tanıyoruz.


Yazılardan yola çıkarak sonuca varabileceğimiz kategoriler olmalı. (Kişileri rencide edecek, küçümseyecek türden kategorilere kesinlikle yer vermeyin.) Aynı kişiyi birden fazla kategoriye yazabilirsiniz. Mim yazılarınız kesinlikle okunacaktır. Yazılarınız okunduğuna dair yorum bırakılacaktır. Bir gün içerisinde yazılarınıza yorum gelmezse mail atarak haber verirseniz en doğru sonucu elde etmiş oluruz.


Yazıda adı geçen herkes mimlenmiş oluyor. Mim tarzı olan bu olayın sonunda en’leri seçmiş olacağız. Lütfen yazdığınız yazının linkini burada paylaşmayı veya mail atmayı unutmayın.


***


En İyi Tasarıma Sahip Blogger:


Masal Evi Bannerda duran o evi gördükçe hep bir tuhaf oluyorum. İçinden sıcak bir ışık geliyor ya ondan sanırım. Tam da seni yansıtıyor.


Pudratozu… Benimde yazılarımın altında “benzer yazılar” yönlendirmesi olsun istiyorum böhüüü, ama wordpress kendi yaptığım temaya bile bir ton eklenti istiyor :( Hiç uğraşamam valla ama bir gün seninki gibi bir temanın çıkacağına yürekten inanıyorum ….


En Güncel Blogger :


Metropol GünlüğüHikaruivysebebi belli, arı gibiler maşallah :D Birde BunuSevdim var. Bunusevdime çok az yorum bırakıyorum ama sürekli takip ettiğim bloglardan :)


En Meraklı Blogger :


Hikaruivy’nin bu kategoriyi  araştırmacı ruhlu olanlara ithaf etmesiyle gözümün önüne Darkangelın Uzakdoğu postası geldi hemen, şarkılarını bile bilmiyorum ben o elemanların ama Darkangel anlatınca uslu uslu okuyorum her seferinde :D Bu açıdan bakıldığında, Hikaruivy’nin beynini nasıl da JiSub’la yıkamış olduğumu anlayabiliyorum hehe :D


En Çok Gezen Blogger:


Ben genelde Uzakdoğu bloglarını dolaştığım için orda en fazla Kore’ye gitmek isteyip de gidemeyenler oluyor :D ama istemekle olmuyor cidden gitmek lazım bu kategori için sanırım hımmm :D O zaman oralara gidip hatta oralara yerleşen iki Türk’ü seçiyorum ben de.


AsyaNotları & GüneyKoredeYasam


Her ikisi de kaderin güzel bir oyunuyla hayat arkadaşlarını Kore’den bulmuş ve evlenip oraya yerleşmiş. Burdan dip not; her ne kadar Kore aşığı olsam hatta Ji Sub hayranı olsam da söz konusu evlilik olunca tabi ki böyle şeylerin tamamen kader-kısmet işi olduğuna inanıyorum :D İnsan yalnız hayatını paylaşabileceği birini bulduğunda evlenmeli tabi ki, yani tıpkı onların yaptığı gibi.


En Çok Bilgilendiren Blogger :


UcuIyagi ve Diaboloviolette tabi ki :D


Diaboloviolette(hiçbir yere bakmadan yazdım :) ), Köken bilir misiniz? Yazı dizisinin mucidi olur kendisi :D Severek takip ediyorum efendim.


Ucu Iyagi’yi okurken “Allahım o yazıyorsa ben ne yapıyorum ki” diyorum hep, hatta itiraf ediyorum içinde Ji Sub geçen her yazımda aklımdan bu geçiyor ama sonra diyorum ki kendime “ortada bir cinsiyet farkı var, haliyle bir de üslup-konu farkı olması doğal.Malum biz bayanlar 100 yaşına kadar da olsa oppacı yada harabocici olabiliriz di mi amaa!!!” diye de kendimi kandırmayı ihmal etmiyorum. (Dalga geçeni vururum haa hiç acımam :D Yada Çevre Darkside Mühendisi yanımı kullanarak evinizin önüne radyoaktif atık konteynırı bırakırım hem de en delinmişinden ona göre!!!)


En Çok Özlenen Blogger :


Gizlidenbirdeyişi özlemiştim ama geri geldi sağolsun, Kendisiinsan’da wp’den olmasa da blogspottan geri dönüş yaptı Ağustos başında. Geriye kaldı KoreDelisiYukarıda yaptığım tehditleri aslında Wordpress’e  yapmam lazım, ne istediniz yahu cillop gibi blogtan :(


En Çok Eğlendiren Blogger:


Hikaruivy, Mavi, Kimbapsushi ve  Egosantrikrapsody. Ölüyorum bu arkadaşların yazılarına… Mavi ve Egosantrikrapsody’nin dizi-film yorumlarına, Kimbapsushi’nin Kpop yazılarına, Hikaruivy’nin de her olaya (örneğin; google aramaları,mim vs) bakışı hatta bize yaptığı yorumlara bayılıyorum. Hikayelerinde de bir o kadar espirili :D


En Çok ziyaretçi gönderen:


Google aramalarını yazalı şurda kaç ay oldu ama listem yine değişti,an itibariyle  ilk üç şöyle efem :) KoreDelisi (böhü), MetropolGunlugu ve AsyaNotları


En Çok Yorum Yapan:


Winpohu, Hikaruivy, Aslı ve Hayalmiyim. Bu çeteyle acaip eğlendim bu sene :D


En çatlak:


Yazılarından çok belli olmasa da Metropol Günlüğü, benim kadar hızlı konuşuyor ama neye ne cevap vereceğimi ben bile şaşırıyorum daha ne olsun :D


En kaçak:


Arwenty :D Aslında teknik nedenlerden dolayı zaman zaman yazmak durumda şimdilik ama kaçak yani her halukarda :D


En modacı:


Modacı derken şunu aksesuar ve kozmetik ile de genişletelim. Bu durumda ojeleriyle Lafea, aksesuar ve ünlü ikonlardan bahsetmesiyle Aslı ve “bugün dersimizde yeni bir renk öğreneceğiz” konseptiyle hazırladığı moda yazılarıyla Secret! :D


En Oppa’cı:


LaFea ve Aslıyı Gong Yoo üzerinden severek takip ediyorum :D Masalın Lee Hong Gi'si,  Tarih84/PudraTozunun Jung Woo Sung'u, Hikaruivy’nin de Song Joong Ki’si var. Hayalcim de var tabiki Lee Min Ho aşkıyla :D


En akademik:


Aslı, Hikaruivy, Gizlidenbirdeyiş ve Ucu İyagiAranızda paylaşın bu ödülü :D


En Egzantrik:


Diaboloviolette ve Aslının sayfasında değişik şeylere rastlayabiliyorum hep.


En özetçi:


Eskiden Aslı’ya Özet Kraliçesi derdim ama artık introduction yazmayı da ihmal etmiyor :D Astrea'nın da son okuduğum yazıları uzun, ama onun öncesinde filmler hakkında nokta vuruşu yaptığı kısa yazıları vardır :)   Ama  KorEsintisi her daim bu kategoriyi başarıyla temsil ediyor :D


En filmci:


Winpohu(tek geçerim), Astrea ve Eteğimden Dökülen Taslar (Serminece yani :D )


En öğretmen:


Mydestiny, mevzu bahis photoshop ise doğru yere geldiniz. Senseinnim benim :D


En müzisyen:


Kendisi, Kimbapsushi (ve de kapatılmasaydı KoreDelisi)… Kpop’u onların derleme yazılarından takip ediyorum, rahat ediyorum :)


En taze filiz:


SevgiliGünlük (Blogger Band demeyi seviyorum onlara :) ) ve SağBeyin :D


En İngiliz:


Winpohu tabiî ki.


***


Bu da benim eklediğim yegane kategori;


En Güçlü Bloggerlar:


Nefertiti ve Darkangel


Darkangel ile henüz tanışamadım ama Nefertiti gibi çok temiz kalpli biri olduğuna eminim. Bu sene başınıza çok kötü ve katlanması çok zor olaylar geldi. Ama yine de hayatı dize getirecek kadar güçlü olduğunuza inanıyorum sizin. Hayatta her şey insan için derler, dile kolay tabi böyle bir yorum ama inanıyorum ki her türlü zorluğun ve acının üstesinden geleceksiniz sonunda. Bu yüzden hiç kuşkusuz En Güçlü Bloggerlar’sınız benim gözümde.

28 Ağustos 2011 Pazar

My Love 내사랑 - 2007

Mevsume’nin tavsiyesiyle izledim bu filmi ve bayıldım, iyi ki izlemişim. Romantik bir dram diyeceğim bu filme ama böyle bir film kategorisi henüz yok :D O zaman şöyle söyleyeyim, normal bir dramda karakterler başta çok mutludur ya ama filmin sonuna doğru her şey kördüğüm olur. Gözlerinizde yaşlar, bir acı yutkunmayla film bitiverir.


Bu filmde ise tam tersi :D Öyle bir son yazmışlar ki  biliyorsunuz ki her şey önünde sonunda yoluna girecek, hayat kaldığı yerden devam edecek. Özetle insanı öldürmeyen bir dram, çünkü umutlu bir son ile bitiyor.


Filmde 4 öykü var anlatılan...


Remember Me Çifti


Kam Wu-seong ve Choi Kang-hee çifti harika bir oyunculuk sergilediler burda. Filmin esas çifti de onlar. En çok onların sahnelerinde duygulanıyorsunuz. Ama bir o kadar da doğallar. Kızın (Choi Kang-hee) o hayalperest halleri, çocuğun(Kam Wu-Seong) onu sürekli idare etmesi çok tatlıydı. Gerçekten çift gibiydiler.


Marry Me Çifti & Touch Me


Ryu Seung-yong,  eşini kaybettikten sonra tek başına oğlunu büyütmeye çalışan bir reklamcıyı oynuyor. Ben bu adamı hiç bu kadar karizmatik görmemiştim.  Yanında ki bayan oyuncu Lİm Jeong-Eun'nın da duru bir güzelliği vardı.  Aralarındaki ilişkiyi tanımlayack olursak tam da “Hayat arkadaşım olur musun?” cinsindendi. Afişte neden onlar için “marry me/evlen benimle” denildiğini filmi izlerken anlayabiliyorsunuz.


Solda gördüğünüz ufaklıkta Seung-Yong'un oğlunu oynuyor. Filmde annesiz büyümek zorunda kalan küçük bir çocuğun nasıl da şefkat eksikliği yaşadığını küçük ama fark edilebilir ayrıntılarla görüyorsunuz. Onun tek başına evde bilgisayar oynamasını düşünmek bile çok üzücüydü.


Love Me Çifti


Ben bu ikisinin arkadaşlığına bayıldım. Lee Yeon-hee'nin oyunculuğu zaten harika ama jönümüzün Jung Il Woo olması da ayrı bir çekici kılıyor onların öyküsünü.  Filmdeki en tatlı ve komik anlardan biride bu ikisinin hayvanat bahçesinde geçen sahneleri, kızın zürafayı izlerken ki o yüz ifadesi, karınca yiyenlerle dalga geçişlerine bittim. İzlerken sizde çok seveceksiniz.


Hug Me


Filmin ilk 15 dakikasında tüm karakterler tanıtılır ya işte Uhm Tae-woong'ın da parkta bir köpekle yalap şap oynayışını göstermeleriyle ben daha filmin başından bu karakteri sevmiyorum dedim ama sonradan bir Mehmet Günsur havaları yarattı kendine, işte o zaman tamam dedim. Sevdim seni ajusshi =)


Peki derdi ne bu insanların…



Remember Me


Merhaba, Se-Jin! Benim… Senden özür dilemek istiyorum, hayal dünyama katlandığın için… Şaşkın olduğunda çok tatlı oluyordun. Seni tekrar tekrar görmeden edemiyordum. Seninle daha fazla vakit geçirmek istiyordum. Seninle olduğum zamanlar bir rüya gibiydi. Hiç uyanmasam dediğim mutlu rüyalardı…


Marry Me 


Bilindiği gibi uzun zaman önce insanlar şamanizme inanırlardı. Şimdiyse, kehanetlere inanıyorlar.  Bana göre, günümüz insanları geçmişe nazaran daha çok şamanizm’e ihtiyaç duyuyor.  Örneğin, gün dönümünde hayaletler peşimize takılmasın diye kuru fasulye yeriz. Şimdilerde ise fakirlik neymiş onu anlamak için yapılıyor. Olmayan hayaletleri birlikte kuru fasulye yiyerek kovalıyoruz.  Burada önemli olan birbirine destek olmak aslında.


Touch Me


– Burada kalacak mısın? Korkuyorum


Love Me


Koskoca şişeyi içtim, başım bile dönmedi.


Ne düşünüyorum biliyor musun?


İlk kadehi içerken hazinelerle dolu bir odanın kapısına gelmiş gibi hissettim.


Şişenin yarısını içtiğimde kapı açıldı. Ve içindeki her şeyi gördüm.


Eğer tüm şişeyi içseydim, istediğimi elde edecektim. Ama yapamadım.


Hug Me


Takımyıldızları her zaman yer değiştirir, yinede Kutup Yıldızı hep aynı yerinde kalır. Şansımız var ki kalbimizde kutup yıldızı gibi özel insanlar var.


***


2007 yapımı bir film ve bana göre harikaydı, acaba uzun zamandır film seyretmesini unuttumda ondan mı her izlediğim güzel geliyor dedim önce ama yok! Cidden güzel filmdi, şiddetle tavsiye ederim :)


İzlemek için şu adresten faydalanabilirsiniz.

İyi Seyirler…

Not: Uzun zamandır ilk defa içinde Ji Sub geçmeyen bir şey tavsiye ediyorum :D Umarım başarabilmişimdir hehhe :D :D

27 Ağustos 2011 Cumartesi

So Ji Sub ile Reklamlaaar 3.Bölüm: 2010 - 2011

Reklamlar serisinin son yazısına hoşgeldiniz :) Biyografiyi yazarken öyle çok bahsedilecek şeye rastlamıştım ki, bir çoğunu ekleyememiştim bile. Reklamlar da bu konulardan biriydi, umarım hoşunuza gitmiştir :)
Arşivimde öylece duruyordu, malum Ji Sub'ın da film yapası tuttu diğer hallyu yıldızlarımız gibi, ben de arada kısa film gibi olan reklamlarını izleyip duruyordum, öyle olunca silmeye de kıyamıyordum, bari bahsedeyim öyle sileyim dedim, hem bilgisayarda yer de açılır bana :) İyi de bunlar hep online video nasıl indirdin ki diyorsanız eğer, şu programın toolbarını şiddetle tavsiye ederim :)

Söylememe gerek var mı bilmiyorum ama bundan sonra da yine tek bir konu üzerinden Ji Sub ile ilgili yazılar yazabilirim haberiniz olsun :D Ama şimdi son Reklamlarrr :D


VONIN


Ji Sub, yıllardır bu kozmetik firmasının reklam yüzü. Her sene yeni bir ürün ve reklamı çekiliyor, bir de tabi reklam afişleri... Reklamlarını ve afişlerini Firmanın kendi sitesinde BRAND başlığı altında  izleyip indirebiliyorsunuz. Afişlere baktığımda çok ilgimi çekmemişti açıkçası ama Korelilerin şu kamera arkası olayı ben bitiriyor, işte o kamera arkası videolarını sevdim :)

VONIN The Style BLUE 2011






VONIN The Style BLUE 2011 Kamera Arkası











COWON


 3 farklı ürün için reklam filmi çekilmiş.  Vonin'de olduğu gibi Cowon'ın sayfasına girerek de reklamları indirebilirsiniz.

-COWON  HD PMP V5-

Genç aktristlerden Baek Jin Hee ile çekilmiş ilk reklam. Tema müziği, benim ve  çevremdeki tüm bayan arkadaşlarımın nefret ettiği bir cıngıl olsa da reklam kendisi çok şeker :D







- COWON Q5 -

Bu reklama bayıldım. Ji Sub'ın saçlar hafif uzun ve tarzı güzel :)






-COWON S9-

Ve gelelim o meşhur reklama, hangi meşhur reklam diyorsunuz tabi :D Hani You're Beatiful'daki meşhur domuz kovalama sahnesinde parodisi kullanılan reklamdan bahsediyorum :) Dizideki o sahnenin ve reklamın bir kolajı da yapılmış :D






Aslında müzik ve mekan bakımından Cowon reklamına aşırı gönderme yapmış olsa da Jang Geun Suk'ın konuşma şekli Ji Sub'ın SONY için çektiği reklamdaki konuşma tarzına daha çok benziyor. Tabi bu benim düşüncem, yalnızca Cowon'ı andırıyor olabilir böylelikle bir nevi Cowon reklamıda yapmış olabilirler sırf :)

Reklamın Orjinali ise şudur :)









 SONY


Gelelim Sony reklamlarına... Hepsi birbirinden güzel çekimlerin yanında bizim photoshop derslerine tema olacak kadar da güzel afişleri var.

Sony Alpha 350

-Prag-







-Küba-







Sony Alpha380






Sony  Alpha500






Sony Alpha 550







Sony Alpha700 








SIEG FAHRENHEIT


Benimki jilet giyinmiş bu reklamda :) Ona böylesi yakışır zaten :)
-2011 Fall/Winter-







 -2011 Spring/Summer-





GIORDANO


Tarih84'ün daha önce de bahsettiği ve yıldızlar geçiti diyebileceğimiz bir reklam çalışması var bu defa karşınızda :) So Ji Sub ile birlikte Shin Min Ah, Tiger JK ve Tarih84'ün müstakbel hallyu yıldızı Jung Woo Sung'da reklamda oynamış :)

2010 yılında biraraya gelen bu dörtlü 2011 kataloğu içinde tekrar biraraya getirilmiş. GIORDANO'nun resmi sitesinden tüm reklamlara ve afişlere ulaşabilirsiniz.

GIORDANO  2010

Spring/Summer -So Ji Sub & Tiger JK-





Fall/Winter - So Ji Sub & Shin Min Ah






GIORDANO 2011

Bu dördü biraraya gelirde bundan bir kısa film çıkmaz mı! Çıkar tabiki :D
THE MOVIE












TAKE SMARTPHONE








Reklam filminin yanında bir de A-Ha grubunun Take On Me şarkısına yeni bir cover yapılmış Seon In Gook tarafından, Orjinal Take On Me klibine sağdık kalarak bir de yeni bir müzik videosu daha çekilmiş. So Ji Sub'a Playful Kiss'den Jung So Min eşlik etmiş. Ben klibi ve şarkının korece versiyonunu çok beğendim. Sizde beğenirsiniz umarım.



POWERADE








TWOSOME PLACE








VIVIEN


Bu da, Ji Sub'ın yeraldığı son reklam ama daha henüz reklam filmi ortalıkta yok, yalnızca fotoğraflar dönüyor nette.  Vıvien aslında bir bayan iç giyim firması, şu zamana kadar hep bayan modeller kullanmışlar ama işe yaramamış demekki ki Ji Sub'ı reklamın merkezine oturtmuşlar :D Özetle burda Ji Sub iç giyim için bir Araç değil Amaç! :D Ji Sub'dan bir katalog çekimi beklemeyin yani heheh  :D

EDİT: Reklam çekimleri tamamlanmış işte reklam ve kamera arkası :D








-BİTTİ-

24 Ağustos 2011 Çarşamba

So Ji Sub ile Reklamlaaar 2.Bölüm: 2007 - 2010

Bakalım askerlik yaramış mı bizim oğlana :D

MAC CATALOG'07






Askerden sonra Ji Sub ilk reklam çekimlerini Jeju adasında Mac firması için gerçekleştirilir, çekimlerin bir kısmı dış mekan bir kısmı da stüdyo çekimi olur. Yukarıdaki videoda stüdyo çekimleri görülmekte :)

Coffee Cantata'08






Allahım bu nasıl kahve, içinde başka bir şey olmasın sakın :D Ji Sub'a bir şeyler oluyor içtikçe :)


Romeo And Juliet Of Jeans -Dressed To Kill'08


Beethoven Virus'den bildiğimiz Lee Ji Ah ile bu defa kamera karşısına çıkar Ji Sub :)






Dressd To Kill CF Kamera Arkası 1 - Kamera Arkası 2

BANG BANG JEANS'09






Çekilen ilk reklam bu! Bir de katalog çekimlerini şurdan izleyebilirsiniz... Ama benim asıl sevdiğim, reklamın şu iki versiyonu :)

Reklamdaki diyalogların ingilizce çevirilerini thegrandnarrative adlı blogta gördüm. Sizin için Türkçe çevirileri de ben ekledim videoların altına :D






용감한 데님

Brave Denim Jeans

난 아직 그녀를 안아줄 용기가 없습니다.

Ji-sub: Ona sarılacak cesareti henüz kendimde bulamadım.

이때 그녀의 데님이 내게 속삭입니다.

Ama bu defa, onun Brave Denim Jeans'i bana fısıldayıverdi.

대신 나를 살짝 잡는거예요.

Ji-hye’nin jeans'i ( Ji-sub'a): Sarılmak yerine, bana da tutunabilirsin.

그녀의 친구는 나보다 용감합니다.

Ji-sub: Arkadaşı [the jeans], benden de cesaretli!

Be my best, 뱅뱅

Be my best, Bang Bang.






친절한 셔츠

Friendly, Warm-hearted Shirt

이 남자, 아직 내 손도 잡지는 못해요.

Ji-Hye: Bu kişi, daha elimi (bile) tutamadı henüz...

이때 그의 셔츠가 내게 말합니다.

Ama sonra, gömleği benimle konuşuverdi.

“먼저 내 소매를 잡아봐요.”

Ji-sub’ın gömleği: Onu, öncelikle kolundan yakalamayı dene...

그의 친구는 내게 친절합니다.

Ji-hye: Arkadaşı [the shirt], bana karşı oldukça sıcakkanlı!

“Be my best, 뱅뱅”

Be my best, Bang Bang.
Winiamando Kimchi Soğutucusu- Dimchae'10





Kore'de sofranın vazgeçilmezi olan kimçi için tasarlanmış bir buzdolabı bu. Bildiğimiz tüm buzdolabı özelliklerinin yanında bir de kimçi saklamak için ayrı bir haznesi var. Ama reklamı yapılan bu ürünün sanırım kimçi haznesi normalden daha büyük, Ji sub ile Jr Jisub'da bunu anlatıyor el birliğiyle :)  hala Ji Sub Jr kimdir bilmeyenler için hemen açıklayayım, ergen oyunculardan Yoo Seung Ho In, Ji Sub'a benzerliğiyle medya tarafından Ji Sub Jr lakabı konulmuş kendine, Jr muhabbeti ordan yani :)

DOORICARE Saç Bakımı'10





Önce 15 sn boyunca Ji Sub'ın ne de güzel saçı(!) var diyoruz :D Yüzüne bile bakmadan saçına odaklanın sizde :D





Sonraki reklam ise aslında hayal ürünü, klinik deneyler sonucunda ilk reklamı izleyen her 10 kadından 10unun "Reklamı anlatır mısınız?" sorusuna verdiği cevaptan yola çıkarak hazırlanmış bir parodi olarak da düşünebilirsiniz :D Yani bence öyle :D :D






Bu da kamera arkası :) Bir rivayete göre, reklamda oynayan kız annesi tarafından psikiyatri koğuşuna yatırılmış.  Sebebini soranlara mağdur anne şöyle yanıt vermiş " So Ji Sub iki damla su döktü saçına deyi, 1 aydır saçlarını yıkamıyor kızım, eskiden hiç böyle değildi, çok mağdurum. Yetkililerden yardım bekliyorum!" :D :D :D

EDİT: An itibariye 2 yeni reklam filmi daha yayınlandı. 13/09/2011




Hite Max Beer'10






Bu reklamda da gördüğünüz gibi so ji sub kesinlikle bir komedi de oynamalı, çok şirin yahu tavırları :D Sen hep gül emi :D






Reklamın uzun versiyonu ve kamera arkası :)

Hanburi - Ginseng Drink'10






Hey maşallah Ginseng yaramış cidden :D
OCN'10






OCN otomotiv için çekilmiş 3 reklam filmi bir arada. İlk kısımda Ji Sub'ın şehir trafiğini halı sirkeler gibi temizlediğini görüyoruz ki bayıldım ben bu sahneye. İkinci kısımda, Ji Sub'ı  OCN marka otomobil gibi düşünürsek ne kadar dayanaklı olduğu anlatılıyor :D Üçüncü kısım ise benim en büyük kabusum, ya ilerde Ji Sub gibi birini buldum sanıp, içinden başka bir şey çıkarsa :D bırrr düşünmek bile tüylerim tiken tiken ediiiğ :D

OCN firmasıyla Ji Sub yalnız reklam filmi çekmekle kalmayıp, bir de 4 bölümlük mini dizi de çekti, kaçıranlar ve tekrar izlemek isteyenler için, ahanda linkler :D Her bölüm 5 dakika :)

1.Bölüm Tr altyazılı,   İngilizce Altyazılı - Youtube

2.Bölüm Tr altyazılı, İngilizce Altyazılı - Youtube

3.Bölüm Tr altyazılı,   İngilizce Altyazılı - Youtube

4.Bölüm Tr altyazılı,   İngilizce Altyazılı - Youtube
2010 yılında iki büyük firma için daha reklam çekimleri yapmış ama, onları da son bölüme saklıyorum çünkü çok fazla video var :D

Son bölümde görüşmek üzeree anyonggg :D

23 Ağustos 2011 Salı

So Ji Sub ile Reklamlaaar 1.Bölüm:1997-2005

Merhaba Arkadaşlar :D Bir So ji Sub'lı yazıya daha hoş geldiniz :) İçeriğimiz belli... reklamlar!!! So Ji Sub'ı 1997 yılında Koreli ünlüler kervanına katan Storm adlı giyim firması sağolsun, o gün bu gündür reklam üstüne reklamda oynamış bizim oğlan. Ben de elimden geldiğince bu reklamları bulmaya çalıştım :) Yazının anlam ve önemini belirten Storm Kataloğundan olan fotoğrafı geçtiniz mi reklam kliplerine de ulaşabilirsiniz dostlar....



2005 Öncesi Reklamlar(1)


Her zamanki gibi konu So Ji Sub olunca ilk baktığım yer jisubaddicts sitesidir. Orda da 2005 yılında bir mesaj atılmış, Jisub'un eskiden oynadığı reklamlar şu şudur diye :) 2005 öncesi demem o yüzden :) Zaten Ji Sub'ın kariyeri askerden önce ve sonra diye ikiye ayrılıyor genelde :) Bu bölümde o yüzden askerlik öncesi yeraldığı reklamlardan bahsedeceğim :)

Jisubaddicts'te reklam listesini vermişler ama iş listeyi bulmakla kalmıyor, bir de ara bul ki reklamların videolarına ulaşasın. En eskilerine youku.com'dan ulaşılıyor üzgünüm, o yüzden mavi yazı gördüğünüz yerde üzerine tıklayın efem :D Ama son yıllarda çıkan tüm reklamlar youtube'da var çok şükür :) Bu açıklamayı da yaptıktan sonra bu defa gerçekten reklamlara geçiyorum :D


Ben böyle saçma bir reklam izlemedim, neyse ki kısa tutmuşlar reklamı :D Ne Ji Sub'a ne de reklamda oynayan kıza bir laf ettiğim yok, onlar işini yapıyorlar ama reklamcıya bir çift lafım var! Hey sen, o sakız kadar kafana taş düşsün emi :D Ne o çok mu komiğinize gitti, reklamcının şansı varmış, sakız değil de araba reklamı da olabilirdi bu yani :) Hadi gene yırttın pis reklamcı hıh :)

Sunkist Judy Meşrubatları :D





Bu reklamda da çok pis şeyler dönüyor ama ben de çıkaramadım neler dönüyor :D


Nispeten daha iyi bir reklam ama dönemin modası işi batırıyor üzgünüm :)
OKCashBag





Ji Sub ile Jeon Ji Hyun'u bir araya getiren ve Kore hakkında düşüncelerimi gittikçe değiştiren başka bir reklam daha :)


Bu seferde Chae Rim ile bir reklam çevirmiş :) Hasbel kader motoruyla kızcağızı sağsalim Lunch Pop'a götürdüğünü izliyoruz önce, sonra da hiç birşey olmamış gibi mutlu mutlu yemek yiyorlar (kızda da ne mide varmış)  :) Bu arada ben bu ikiliyi çok seviyorum, söylemiş miydim daha önce ? :D

Scorpio Mayoları 






Bildiğin slip mayo ile havuz başına geliyor Ji Sub'um :D Scorpio(Akrep) mayolarını burdan kınıyorum :) Akrep burcu jönümüzün bir de beline akrep dövmesi kondurmuşlar ya boğasım geldi reklamcıyı :) Ji Sub'uma gene bir şey demiyorum, onun bir suçu yok, o da emir kulu işte naparsın :)

Radio Garden

So Ji Sub ile birlikte Park Han-Byul ve Kim Jae Wook'u da görüyoruz bu çekimlerde... Youtube'da bir ton video buldum, acaip hoşuma gitti :) Videoları ekleyen mancuhuan'a burdan alkış gelsin :)











Videoların hepsi çok hoşuma gitti, çekimler de bayaa kaliteli, iyi bir katalog çekimi olmuş bu defa :D

Caspi Conus Fall '04






Bir video patlaması daha yaşadım bu reklamla birlikte :) Bu çalışma da bayaa kaliteli :)










Golf sahasıyla ün yapmış bir otelin tanıtımı bu, haliyle bir çevre mühendisi olarak içim sızlamadı değil, golf sahalarına bakım yapacağım diye dünyanın suyunu çim dediğimiz o ota harcanmasına karşıyım son tahlilde ! Ji Sub'cım, umarım ilerde açacağın otelin golf sahası olmaz, nütfen olmasın :(


Yani reklam konusunda dur-durak bilmiyor bu koreliler :D Reklamda geçen yazıları bir de anlasaydım tam olacaktı ama neyse, yine de komik espriler yapıyorsunuz ki ji sub da gülüyor size diye düşünmedim değil  -biraz zorlama da olsa- :D Tabi tüm bunlar bu reklamında ne kadar saçma olduğunu unutturmuyor bana :D :D


Eviniz So Ji Sub koksun istiyorsanız Oxy Air Wickkkk taa taaaaaaa :D Tamam iğrenç bir espriydi, sustum :)
Sonraki bölümde, askerlik sonrası çekilen reklamlara yer vereceğim :D Bakalım askerlik yaramış mı Ji Sub'ıma :D

NOT: Ji Sub'ın kendi resmi sitesi 51k.com'da yer aldığı reklamların bir listesi bulunmakta ama çoğu korece yazılmış, haliyle çoğunu anlamıyorum. Yine de merak edenler için liste şöyle...


NOT2: Nedir? değildir! anlayamadığım bir reklam daha ...


19 Ağustos 2011 Cuma

Dahi miyim neyim! Belki de değilim, bilemedim şimdi :D

Gizlidenbirdeyiş dün bana ve Aslininguncesi'ne  bir şablon göndermiş. Gül gül öldüm :D Şablonu gördüğümde önce çözemedim :D Kim nerede kime nasıl bakıyor ama inceledikçe gül gül öldüm, her kim yaptıysa ellerine sağlık, kesinlikle doğru tespitlerde bulunmuş :D


Konu şu; hayatını üniversitenin demir parmaklıkları arasında... pardon! kampüsünde geçiren herkes bilir ki her bölümde öğrencisinden hocasına kadar belirgin bir kast sistemi vardır.  İşte bu kast sisteminde kim kimi nasıl görüyor, aşağıdaki şablonda bir güzel anlatılmış :D


Birde birlikte inceleyelim isterseniz :D



Undergraduate/Lisans öğrencisi:


Tipik öğrenci milleti, zorlu bir sınav dönemi sonrası üniversiteye kapat attıya ilk olarak kendini bir salar bu tayfa :) Haksızda değil hani, ösym'nin kahrını çekmek kolay mı? Ama son gülen o olmuştur işte, nanik naniiik! Artık o bir üniversitelidir, Ösym başkanı gelse tanımaz o kadar yani :D Orda gördüğünüz Einstein fotoğrafı bunu temsilen konulmuştur :D


Sırasıyla o satırda soldan sağa gittiğimizde bu defa da, lisans öğrencimizin doktora yapanlara bakışları görülüyor, onlara göre lisans ve y.lisans'da hızlarını alamayan öğrenciler iş hayatından kaytarıp günlerini gün ediyorlardır :D Belli ki baba parası yiyorlar pehhh :D Saf ya bu öğrenciler valla bak :D


Biraz daha ilerleyince postdoc yapanlar  için görüş belli; "b*k gibi paraları var ya oku babam oku :D"


Ciddiye aldıkları kişilerde var tabi, profesörler!!!! :D Yani hocalar, sebep belli notu veren düdüğü çalar kardeşim :D


"Hocam, n'olur beni geçirin" "Hocam tek bir dersden okulum uzuyor, aileme yazık değil mi böhüü!"  "Hocam, askere çağırıyorlar, okulum uzarsa yandım"... Bilmem anlatabildim mi :D


Teknisyenlere bakış açısı ise beni en çok güldüren fotoğraflardan :D Özellikle derslerin yarısı laboratuarlarda geçen bir bölümdeyseniz ve bitirme tezi için deney vs yapmanız gerekiyorsa, her türlü kimyasal, lab malzemeleri, bilimum deney föyleri için laboratuar teknisyenine ihtiyacınız mutlaka oluyordur. Tüm değerli kimyasallar ve lab. malzemeleri, genellikle lisans sonrası çalışmalarda (master, doktora vs) kullanıldığı için sizin o malzemelere dokunabilmeniz bile mucizedir bir yerde :D Bir de babanızın malı gibi ortalığı kırıp döküyorsanız laboratuara korumalar olmaksızın girmeniz mucize :D Ama gül gibi teknisyen bir anneye sahipseniz o ayrı :D Sizin için hep bir yerden, bir malzeme vs bulabilir :D Söz konusu deneyler olduğunda lab malzemelerini anlıyorum da insan önlüğünü de mi getirmez e be öğrenciii, teknisyen n'apsın!!! Öhöm ıhım sakinleştim temem :P


PhD Student / Doktora Öğrencisi:


Doktora yapanlara göre tabiki lisans da okuyanlar daha bebedir, bunu açıklamaya bile gerek yok :D


Doktora yapmak ise başlı başına bir delilik, doktora yapan kişinin akıl sağlığı bir süre sonra aşırı doz stres ve panikten tehlikeye bile girebilir dikkat :D


PostDoc yapmak ise tamamen paraya bakar, çünkü doktorayı zaten memleketinizde yapmışsınız, amacınız yeni yeni şeyler görüp öğrenmek ise yurtdışı şart! Hadi bakalım elinizi cebinize atın! Aaaaa paracıklar nereye gitmiş, cep delik cepken delik! Burs filan bulamadınız mı o da hayal :( Ama millet ne güzel postdoc yapıyor di mi, para onlarda gıcır tabi! :D :D Hehe bu da doktora yapanların postdoc yapanlara bakışı oluyor :D


Profesörlerin hayatlarındaki yeri belli, anca onları azarlasınlar, olur olmadık çemkirsinler işte!!! Ama n'oldu yavrim sana, lisans okurken çok başka düşünüyordun :D


Teknisyenler bu noktadan sonra ayrı bir önem kazanır, deneyler için yeterince malzeme tabiki yoktur varsa da nasıl temin edilir bilinmez ama teknisyen kesin biliyordur. "O nerde, bu nerde?" soruları başlamıştır, bir de şöyle bir durum vardır, durduk yere lab. malzemeleri yer değiştiriyordur :D (Lisans öğrencileri sağolsun :) ) "TKN tüpleri bu kadar mıydı, bunlar bana yetmez unniii :D " "Diğeri nerde? şu nerde, bu nerde!" "Hadi, hadi sen iyi bilirsinnn yeme beniiii :D" :D  Bu kadar örnek yeter, artık anlamışsınızdır :D


Sıradaki...


PostDoc / Doktora sonrası eğitime devam edenler:


Hehee "hey sen lisans öğrencisi! Benden öğreneceğin çoook şey vaar" :D İlk foto bunu anlatıyor işte :)


Doktora yapanlar ise daha yeni yeni öğreniyorlar bu işleri! Onlar da daha bebe :D


Bütün PostDoc yapanlar ise eşekliklerine doymasınlar! :D :D Evet bu fotoğraf öyle çok şey anlatıyor ki, kelimeler yetersiz kalıyor inanın :D :D


Ama benim en çok koptuğum fotoğraf PostDoc'ların hocalara bakışı tabiki :D :D "Kesinlikle bütün profesörler iblis!" fotosudur bu!  nıhahaha :D


Teknisyenler artık farklı bir konuma yükselmiştir, bölümde neler oluyor, son havadisler nelerdir? Teknisyenlerin yeni yeni kabiliyetleri gün yüzüne çıkar artık! Eee teknisyen deyip geçme, yılların memur tecrübesi var onlarda! Kast sistemi ondan sorulur :D


PI/Professor/Sevgili Profesörlerimiz:


:D Bizde de böyle midir bilmem ama Amerikan dizilerinde sıkça gördüğümüz profesör-öğrenci ilişkisi(!)ne parmak basılıyor burda, ben yorumsuz bırakıyorum :D


Sonraki sıralama çok yerinde ama sırasıyla kölelerimiz belli :D Sürünenler kategorisinde en başı doktora öğrencileri alıyor, 2. sırada sendika haklarını kazanabilmiş ve nispeten daha iyi şartlarda çalışan postdoc elemanlarımız var :D


Profesörün kendi seviyesindeki kişilere bakışı malum :D Bilime hatta dünyaya onlar yön veriyor :D Ahanda bakın plaketleri de var, senin vaaar mıııı? :D :D


İşte bir diğer bomba :D Teknisyenlerin insan olduğunu hiçe sayıp, lambadaki cin misali herşeyi yapabileceklerini sanan dahiyene bir görüşleri var! Ne de olsa onlar birer dahi :D :D


Tecnician/Teknisyenler yani Lab vb yerlerden sorumlu insanlar,bir nevi memur:


Son satırı yorumlamaya bağırsaklarım yetmeyecek galiba, zira gülmekten altıma bıraktım :D :D :D


Sol baştan ilk 3 sıra, tabiki anaokuluna giden velet topluluğundan başka bir şey değil, eee normaldir tabi! :D Teknisyenler ki sizin laboratuara ilk adım attığınız günü bilir :D Hatta sönmüş kireç (kirecin ağırlığının 3'te 1'i kadar su ilave ettiğinizde ortaya çıkan görüntü :) ) gördüğünüzde ilk kez konuşup "hocam bu ne? rakı mı? ehühühee" dediğiniz o salak günleri daha dün gibi hatırlarlar! Yıllar ne çabuk geçiyor değil miii :D :D Yaa yaa evet :D


Sıra geldi Teknisyen-profesör ilişkisine, ne geliyorsa başlarına hep profesörlerin yüzünden geliyordur zira, onlar için profesörler kesinlikle "VARYEMEZ AMCA"dırlar, bu da böyle biline :D Yoksa laboratuardaki bu malzeme trafiği başka türlü açıklanamaz sayın izleyiciler :D :D


Son olarak bir teknisyenin gözünden kendisini nasıl değerlendirdiğini görüyoruz :D Zira aşmıştır kendisini O!



:D :D :D Ah ah onların hakkını nasıl öderiz, onlar bizim kahramanımız, evet evet  onlar birer kahraman!  Hatta Chuck Norris bile halt etmiş onların yanında :D Onlar olmasa bölüm diye bir şey kalmaz valla :D


:D İşte böyle sayın okuyanlar, siz siz olun zekanıza çok güvenmeyin :D Zira kim zeki, kime göre zeki! hiç belli olmuyor bu hayatta :D :D


Ama iyi güldük eğlendik değil mi :D Bir sonraki yazıda görüşmek üzere efem :D

15 Ağustos 2011 Pazartesi

So Ji Sub'ı Dövmüşler!

Aigoo dövmüşler mi demişim, düzeltiyorum… yeni bir dövme daha yaptırmış demek istemiştim ehehe :) Ama niye öyle surat buruşturuyorsunuz, hep bu klişe espriyi yapmak istemiştim ben :D


Kimse anasının karnından rengarenk doğmuyor malum. Bakınız So Ji Sub da, nam-ı diğer benim The Best Celebrity Lifeguard'ım da Misa'dan hatırladığınız üzere şöyleydi :)



Fazla bakmayın, yoksa gözünüz bozulur diyerek dövmeler mevzusuna dönüyorum hemen :D


İlk Dövme - Kingdom



Ji Sub'un 2010 Şubat'ında Esquire dergisi için verdiği pozlarda, ilk defa sırtındaki Kingdom dövmesini görmüş bulunduk. Kingdom(Krallık) kelimesi Ji Sub'un hayalini kurduğu otelin adı, dediğine göre aktörlüğü bıraktıktan sonra Kingdom adlı bir otel açacakmış, bu dövme ile bu büyük hayalini kendine sürekli hatırlatmak istemiş.... Ama 2010 yılından önce yapılmış sanırım bu dövme çünkü 2009 yapımı Sophie's Revenge filminde de dikkatli bakıldığında Ji Sub'un sırtındaki dövmenin makyaj ile kapatıldığı görülebilmekte, en azından benim şahin gözlerimden o gizlenmiş dövmeyi kaçırmak imkansız (sırtında yeşil yeşil bir karartı var nasıl görmem :) )


Gel zaman git zaman unuttuk biz o dövmeyi, zaten sırtına yaptırmış, oyunculuğu için engel bile değil. Ama bazı dergi çekimlerinde Ji Sub'a konsept olarak zaman zaman geçici dövmeler yapıldığında, ki bazıları gerçek mi bu dedirten cinsten...



Ji Sub'a dövmenin ne kadar yakıştığını tekrar tekrar hatırlattılar bize sağolsunlar :) İşte benim favorim... 2010 Eylül ayındaki High Cut çekiminde Ji Sub'a yapılan dövme çok güzeldi...



Özellikle High Cut için yapılan dövme çok gerçekçi duruyor, öyle değil mi? Eylülde yapılan bu çekimden sonra Ekim ayında da Arena Homme dergisi çekimlerinde yine dövmeli bir şekilde karşımıza çıkar Ji Sub ama bu defa gerçek bir dövmeyle ...



Tabi hayranları yine "bu dövmede mi yoksa gerçek değil!" dediler en başta ama dövmeyi yapan esas eleman sitesinde de yayınlayınca fotoğrafları gerçek dövme olduğu ortaya çıktı.


Aprotattoo Blog'undan Dövmenin Yapıldığı Gün- 1


Aprotattoo Blog'undan Dövmenin Yapıldığı Gün- 2





Bu arada sırtındaki dövmeye tekrar bakarsanız eğer onunda üstünde ufak rötuşlar yapıldığı görülüyor, dövmenin içindeki göz daha bir ön plana çıkarılmış. Yeni dövme ise ilkinden daha bile güzel, ışıldayan küplerin içinde bu defa da 51k yazısını görüyoruz :D



Yazımın bundan sonrasını totallysojisub sitesinden hind'in yorumlarını ekleyerek bitiriyorum.


Arena Homme çekimlerinden önce JiSub'un bayan menajeri dövmeciyi arayarak ısrarla ertesi gün için kendisine randevu vermesini istemiş.  Israr üzerine randevuyu veren dövmeci, ertesi gün karşısında telefondaki bayanı değilde Ji Sub'u görünce çok şaşırmış haliyle.


Dövme yapımı sırasında millet acıkınca bir de McDonalds'dan getirdiği menülerle beslemiş bayan menajer onları ( çok güldüm bu anektoda :) ) . Dövme yapılırken hiphop müzik dinlemişler hatta :D Bu arada bizim dövmeci, 2 hafta sonra dövme için tekrar kontrole gelindiğinde JiSub'a fotoğrafları sitesinde yayınlayıp yayınlayamayacağını da sorup olumlu yanıt alınca çok sevinmiş :) Ji Sub için yaptığı dövmenin taslağını Jisub'a imzalatmayı da ihmal etmemiş :)


Aslında dövmeyi yaptıralı bayaa olmuş, peki ben neden tekrar gündeme getirdim?


İşte Sebep!



Only You filminden yine çarşaf çarşaf fotoğraflar nette yayınlanmış, bende haliyle yazmayı  sürekli ertelediğim bu dövme konusunu sonunda yazma kararı aldım.


Çok iyi yapmışım ama değil mi :P :)


Neyse efem ben kaçtım :) Bol JiSub'lu günler diliyorum size :)


10 Ağustos 2011 Çarşamba

So Ji Sub - The Best Celebrity Lifeguard!

Geçenlerde yine nette gezinirken kendimden geçmişim. Bir de baktım ki şu videoya kadar gelmişim. Efendim konumuz şu!

Denize düşseniz kime sarılırdınız? Ama iyi anlamda ! :D

Tamam tamam konuya hemen bir açıklık getiriyorum :) KBS World kanalında yayınlanan bir programda, sunucu korelilere şöyle bir soru yöneltiyor; Denizde boğulmak üzeresiniz, bu durumda sizi hangi ünlünün kurtarmasını isterdiniz? Listede 7 Koreli ünlümüz var :) 7 dakikalık şu videoya hemen bir göz atın isterseniz :D


The Best Celebrity Lifeguard Award Goes to ????



Rain



Şahsen beni kurtarmasa da olur :D Ama madem halk bunu istiyor yapacak bişi yok :P



Lee Hyori



Bir bizim canımız mı var? :D Tabiki bu soruyu erkeklere de yöneltiyoruz, haliyle listemizde ajussilerin yanında agashilerde var :D



Zo In Sung



"Olabilir neden olmasın" diyorsunuz di mi? :)



Ha Ji Won



Ailemizin dublörü Ha Ji Won, hepimizi kurtarır icabında :D



Girls Generation



Sunucunun Girls' Generation ile yorumu süperdi... "Bu çıtı pıtı kızlardan hangi biri bizi kurtarabilirki, belki hepsi birden yardıma gelirse o zaman olur!" :D



So Ji Sub


Yine programdan bir alıntı; "Onu bu olayın dışında bırakamazdık, tabiki listemizde Ji Sub da var. Kendisi derece almış bir yüzücüdür... Kadınlar denize bilerek bile kendilerini atabilirler" :D Yalan da değil hani :D


Ama atlamadan sağınıza solunuza iyi bakın, orta boylu, kumral, na böyle tiken tiken bir agashi sizi cidden boğmaya çalışmasın :D :D :P



2PM



Hımmm kalabalık bir grup, çok can kurtarabilir yani!


***


Listedeki ünlülerimiz bunlar. Ama beni kimin kurtaracağı belli tabi  :D


Sizin aklınızda kimler var peki :D Listede olmayan ünlülerde kabulümdür :D

8 Ağustos 2011 Pazartesi

Dating Now/ We're Dating Now/지금은 연애중 2002


Bir So Ji Sub dizisi ile daha karşınızdayım. İnanmazsınız bu defa hem gençlik hem de romantik komedi kıvamında çok güzel bir diziden bahsedeceğim.


"So Ji Sub ve romantik komedi! Hemi de gençlik dizisi! Voaa nasıl olabilir ki” dediğinizi duyar gibiyim.


Ama bu hayatta Misa’dan başka Ji Sub dizileri de var bunu bilesiniz :D Misa’yı çok sevmeme rağmen dramda en çok sevdiğim Thousand Years Of Love’dır ki bu diziden bahsederek misyonumu çok önceden tamamlamıştım.


Şimdi sıra geldi Ji Sub’un bir çok röportajında özellikle belirttiği Dating Now dizisine :D Ji Sub’a şu zamana kadar dünya kadar benzer soru gelmiştir “sana en çok benzeyen ve kendine yakın hissettiğin rol hangisiydi?” diye… Dizi film seçerken özellikle kendisinden değişik karakterlere bürünmeyi sevsede bu soruya hep “Dating Now”daki rolü diye cevaplamıştır.


Umarım doğrudur, çünkü dizideki Choi Kyo-In karakterine bayılmıştım. 2002 yapımı olmasına rağmen, Onun o smallville tarzı giyimi (Bkz: Clark Kent’in tshirt-ceket-devasa spor ayakkabısı :) ), içine dönük olsa da ailesine ve arkadaşlarına olan bağlılığı ve de esas kızımızla didişmeleri bana tuhaf bir şekilde bizim eski Türk Dizilerini hatırlatmıştı.



Sıcacık bir dizi bu, daha ne diyeyim :D  Hani çocukluğumuzun yerli dizilerinde, karakterlerin hepsi içimizden biri gibi olurdu, o yüzden daha bir severdik o insanları. Kimse aşırı zengin değil,  yalnız düşük gelirli ve orta direk zenginler vardır, işte bu yüzden olsa gerek, seyrederken kolaylıkla kendimizden bir şeyler bulabildiğimiz dizilerdi belki de. Şimdiki yapımları da seviyorum ama o dizilerin havası bir başkaydı. Bu dediğim 90ların dizileriydi gerçi, Dating Now ise 2002 yapımı ama içinde sıcacık karakterler var burda da :)



Bu arada hala konusundan bahsetmemişim dizinin piii bana :D Hemen özetleyeyim, şu yukarıdaki çift var ya, heh işte o ikisi hikayemizin ana çifti oluyorlar. Ama aslında dizi kadrosu bayaa bir kalabalık, benim ki algıda seçicilik bir yerde :D Konumuz ise şöyle...


Taksi şöförü! bir anne, ev hanımı! bir baba, arsız bir erkek kardeş ve anlayışlı bir anneanne ile büyüyen ve hayattaki tek gayesi hayatının aşkını bulmak olan esas kızımız Ho Jung(Chae Rim)'un büyüyüp olgunlaşmasını anlatan 16 bölümlük sevimli bir gençlik dizisi :) Tamam annesinin taksi şöförü olması babasının ev hanımı olması pek bir içimizden biri gibi değil ama hemen alışıyorsunuz, valla bak :D


Ho Jung, hayatının aşkını bulacağım diye saçma saçma şeyler yaparken ona destek olan iki de kankası var. Biri şapşallıkta Ho Jung ile yarışan ama çok da çalışkan bir öğrenci olan çirkin ördek yavrusu Choi Kyo-Sun(Kim Na Woon), diğeri ise hem zeki hem güzel hem de aklı başında olan Kang Cha-Hee (Choi Yoon Young).



Bu üçü kızlar çetesini oluştururken, birde dizide daimi kadroda bulunan erkekler çetesi var. Üst komşumuz ve de esas oğlan Kyo-In'i canlandıran So Ji Sub ve esas kızımızın erkek kardeşi Yoon Ho-Jae rolünde  Kwon Sang Woo var bu defa karşımızda. İkisi de çok gençler, gerçi top yekün bu saydığım oyuncuların hepsi burda çok gençler ama ben özellikle So Ji Sub ve  Chae Rim'in gençlik hallerine bayıldım.



Chae Rim'i ilk Oh My Lady'de görmüştüm çok sempatikti evet ama Siwon'un yanında pek olmamış demiştim, meğer hatun cidden şeker gibiymiş. Oyunculuğu da süper, izlerken yüzünde binlerce mimiğe tanık oldum desem yalan olmaz, Lee Da Hae yanında halt etmiş resmen :D Bir de kızımız hayatının aşkını bulacak ya sözde, bu uğurda bir sürü çakal ama bunu çaktırmayan erkeklerle tanışıyor hemen her bölüm, burnu sürte sürte en sonunda doğru yolu buluyor tabi  ama sırf bu açıdan bile dizi çok eğlenceli ve öğretici.  Bir de her bir erkeğe bir etiket bulmuyor mu? Beni öldürdü güldürmekten, aldığı derslerden sonra "Bundan bunu öğrendim, şundan da şunu..." diyerek birde bize özet geçmeyi de ihmal etmiyor :D


So Ji Sub ile Chae Rim'i birarada çok sevdim demiş miydim? :D :D  Peki ya Ji Sub'un canlandırdığı Kyo-In'in ne kadar sevimli olduğundan? :D :D


Ji Sub dramı bırakıp romantik komedilerde oynamalı tekrardan, senaristler heyooo size sesleniyorum :D :D


Bu kadar anlattım, bari diziye ulaşabileceğiniz istikameti de göstereyim :) İşte burdan :D Müziklerine ise şurdan ulaşabilirsiniz :)


İyi Seyirler Herkese...


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...