9 Eylül 2010 Perşembe

Letters To Juliet


İtalya'nın o güzelim kenti Verona'da, bir yer var ki orada aşıkların sevdikleriyle birlikte mutlu bir ömür dilediği yada daha hiç hayatlarının aşklarıyla tanışmamış olanların kendilerine mutlu bir birliktelik dilediği özel bir ev bulunmaktadır. 


O yer Juliet'in evidir, hani Romeo'nun Juliet'i ilk kez gördüğü hatta asma balkonunun altında ona ilanı aşk ettiği o meşhur ev. Shakespeare amcamız Romeo Juliet'i yazarken turizme vereceği katkıyı hiç düşünmüşmüydü bilinmez ama sevgili Juliet'imizin Romeo'suyla tanıştığı bu yeri temsil eden Verona'daki bu asırlık ev, dünyanın her köşesinden akın akın gelen misafirlerine kapısını açmış beklemektedir. (http://www.julietswall.com)

Düşünsenize... Verona'da Jüliet'in evinin önündesiniz. O güzel evin girişinden itibaren ne yana baksanız her biri insan kalbinin sıcaklığındaki notlarla örme taş duvarlar dolup taşmış.

İnsanlar o asırlık duvarlara ya sevgililerinin ismini yazıp hep mutlu kalmayı diliyorlar yada yoksa hayatlarında biri sadece kendi isimlerini yazıp iyi bir birliktelik diliyorlar.

Nasılda şiirsel öyle değil mi, herşey Shakespeare'in Romeo Juliet'i yazmasıyla başlıyor ve biranda kendinizi ya İtalya'da sizinle aynı sebepten ötürü ziyaretçi akınına uğrayan bir evin önünde yada daha gidip görmeden benim gibi o yer için blogunuzda bir yazı yazarken buluyorsunuz. Hatta bu da bir şey mi üzerine film bile çekilmiş bu yerin, zaten beni Juliet'in evi üzerine yazı yazmaya teşvik eden de "Letters To Juliet" adlı bu filmdir. Ve gelelim artık filme...

Film hakkında;
Hevesli bir yazar olan Sophie evliliik arifesinde ön balayı olarak gittiği Verona'da Juliet'in evini görmek için gezinirken, evin örme taş duvarlarının arasında hayatını sonsuza kadar değiştirecek 50 yıllık bir mektup bulur.
Mektupta bahsi geçen hazin aşk hikayesinin baş kahramanı Clair, 50 yıl önce Juliet'e hayatının akışını değiştirecek bir öğüt beklediği bir mektup bırakmıştır. Gelecek yanıta göre hayatı bambaşka bir yola girecektir. Yalnız hesapta olmayan bir şey vardır, o da Clair'in yana yana beklediği cevabın Sophie tarafından cevaplandırılarak eline 50yıl sonra geçmesidir. Sophie'nin eline geçen bu mektup bu iki kadının yollarının kesişmesine sebep olur...

Nasıl azıcık da olsa filmi merak ettiniz değil mi? İnanın bu filmi izlerken yüreğim ısındı bir anda, sebebi belki hikayenin bana hissettirdiklerinden belki de İtalya'nın o doğal ve tarihi güzelliklerindendir bilemiyorum. Ama mutlaka bu filmi izlemenizi tavsiye ederim. Günlük hayatta zaten içimizi daraltan onca şey var... biraz da güzel manzaralar görsün gözlerimiz ve azıcık nefes alsın yüreğimiz di mi ama...


NOT: Eğer merak edipte www.julietswall.com sitesine girdiyseniz ilk dikkatinizi çeken şey arka fonda çalan hüzünlü tema müzik olacaktır.

Söz konusu beste Nino Rote'nin A Time For Us adlı eseridir. Meraklısını duyurulur.

 

 

NOT 2: Filme şu adresten ulaşabilirsiniz. Altyazı ise şu adresten faydalanabilirsiniz.

 


9 yorum:

  1. Öncelikle sevgicim bir ricam var, nolur şu yorum kısmına beğendi falan ekle yaa.Kopsam mı, şerefsiz olupta aklıma mı getirttsem yoksa bir yaşıma daha mı girsem karar vermekte zorlanıyorum. O nedenle please make it more simple :)))Şimdik, filmi izledim çok güzel bir film gerçekten...Ama senden daha doyurucu bir yazı beklerdim. Yazimde bitsin gibi bişe yapmışsın yaa. Sen bu değilsin ben sendenki potansiyeli biliyorum. Dök içini bize kuzum çekinme

    YanıtlaSil
  2. Aynen öyle bitirdim yazıyı Erencm, nasılda ruh halimi anlamışsın, bu yazıya başladığımda Dedemin vefatını öğrendim, filmin verdiği ruh hali kaybolmadan devam edeyim yazıya dedim ama bitsin gitsine geldi cidden:( bir sonraki konuyu beyaz perdedeki romeo&juliet filmleri üzerine yazmayı planlamıştım aslında, kafamı toplarsam eksik kalan filmleri de izleyerek yorumlayacağım. ama bu defa bitsin gitsin olmayacak söz.

    YanıtlaSil
  3. Teşekkkür ederimmmmmmm :) Bakıyorujm hemencecik :)

    YanıtlaSil
  4. Rica ederim ne demek, umarım altyazılar uyumlu çıkar :)

    YanıtlaSil
  5. Bugün birinde bir alıntı mı ne gördüm bu filmden. E şimdi de bunu gördüm. Meraklandım haliyle daha geçen bir Shakespeare filmi izlemişim şimdilerde de elimde Kral Lear var :D

    YanıtlaSil
  6. Tamam işte Shakespeare amcamızı anmak için tüm koşullar oluşmuş gerisi izlemeye bakar :D bende sözde tüm romeo julliet filmlerini izleyip kritiğini yapcaktım bi gün ama kaldı öyle, artık sen yaparsın benim yerine :)

    YanıtlaSil
  7. izledim ^^'
    Ya bana böyle filmler önermeyin aşka inanasım geliyorr :D
    Gerçekten çok sevdim canım benim. Tumblr'ı altüst ettim büssürü fotoğraf buldum :D Çok sağol. Benim tarzım bu ne yapayım romantik komediler :P Varsa başka böyle önerirsin bana bir zahmet :D

    YanıtlaSil
  8. Ne güzel filmdi ama di mi :D
    Başka filmlerde bulursam mutlaka öneririm, yeter ki iste, hiç zahmet olur mu ;)

    YanıtlaSil
  9. [...] izlemişim aslında ben bu filmi. İnanmayanlar için bakınız yorum: Ehehehe Dün akşam tazeledim. Zaten izlemiş olduğun filmi tekrar neden izliyorsun diye soracak olanlara [...]

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...