3 Mayıs 2011 Salı

So Ji Sub - Biyografi 1. Bölüm


77 yılının 4 Kasım günü, badem gözlerini dünyaya açar Ji Sub. Kasım ayında doğduğundan mıdır nedir, ilk gençlik yıllarında hayat ona güneşli aydınlık yanını göstermek yerine çetrefilli yüzünü gösterir hep. Babası dini sebeplerden ötürü evi terk ettiğinde o daha çocuktur. Bu olay onun evliliğe bakış açısını bile etkilemiştir, bir röportajında bunu şöyle anlatmıştır; “Evleneceğim insanın güler yüzlü ve mutlu bir aileden gelmesini tercih ederim, böylelikle evlendiğimizde ailesinden edindiği olumlu havayı evliliğimize de yansıtacaktır. Benim anne ve babamın ise böyle mutlu bir evlilikleri olmadı ne yazık ki, huzurlu bir aile ortamı görmedim o yüzden. Dilerim evleneceğim insanın böyle sorunları olmaz.”


İyisiyle kötüsüyle Jisub’un hayatına baştan bir göz atalım isterseniz.


Küçükken çok zayıf bir bünyeye sahiptir. Bir çocukluk anısı ile bunu şöyle bir açıklığa kavuşturalım isterseniz; anaokulunda iken oyun saatinde bir arkadaşıyla oyun oynamaya dalar bizim Ji Sub. Elindeki oyuncak domuzcuğu hevesle kız arkadaşına atar, kız da ona geri… tabi bir şeyi hesaplayamıştır, Ji Sub ne kadar cılız ise kızımızda bir o kadar gürbüzdür. Ji Sub hevesle domuzcuğu gürbüz kızımıza atar, bekler ki aynı hızla geri dönsün, ama sonrasında tek hatırladığı domuzcuğun yüzünde paralandığında çıkardığı sestir. Kafanızdaki “ne kadar cılız, kaç kilo mesela, üflesem uçar gibi mi?” sorularına açıklık getirdiğimi düşünüyorum. Devam edelim.



Annesi yüzme gibi bir spora başlarsa iştağının açılacağını düşünür, Ji Sub’u yüzmeye göndermek ister ama hemen gönderemez. İlkokul 2. Sınıfa kadar Seul’de okuyan Ji Sub, 3. Sınıfta In Chon’daki Sin Kwang İlköğretim Okulu’na transfer olur. Yüzme eğitimine burada başlar, gittiği bir yarışmada 3. bile olur “Şampiyon olamazsamda, iyi iş çıkarmıştım” diye hatırlar o ilk başarısını. Hem biraz kilo da almıştır annesinin istediği gibi.



So Ji Sub - İlkokul 3. sınıftayken kazandığı ilk derece ve kazandığı üçüncülük madalyası

Yüzme dalında asıl profesyonel eğitimi ise liseye başladığında alacaktır. Lisenin ilk yılında, Spor akademesine hazırlanmak için  çok az zaman ayırabilmiş olmasına rağmen son sene çok sıkı çalışır. Ulusal yarışmadaki birinciliğini de son yılında kazanır.  Ama bu son başarısı olur. Her nasılsa sonrasında girdiği hiçbir yarışmada derece alamaz, zayıf rakiplerle yarışırken bile bu durum değişmez.  Okulda bunlar olurken aile içinde çok başka şeyler yaşanmaktadır. Babası dini sebeplerle evi terk etmiştir. Babasının aileden kopuşuyla annesi evi geçindirmek için çalışmak durumunda kalır.



1995 - National Athletic Meet

Jisub henüz öğrenci olduğu için bu durumu sineye çekmek durumundadır o yıllarda. 17 yaşına geldiğinde artık lise son sınıf öğrencisidir.  Şans bu ya, Ji Sub'un hayranı olduğu Deux (듀스) Grubunun solisti Kim Sung Jae bir erkek giyim markasının yüzü olacaktır ve Katalog çekimleri için Kim Sung Jae’nin arka planında kullaılmak üzere model arandığına dair ilan verildiğini duyar. Hemen ilana başvurur, eğer seçilirse parada kazanabilecektir. Söz konusu ilana 2000’den fazla başvuru olur. Yalnız başvuru yapmak bile onun için olay olur, başvuru belgeleri arasında o markanın ürünlerini giyerken çekilmiş fotoğrafların bulunması koşulu vardır. Ji Sub’da da nerde o imkan, bahsi geçen marka giysiler ateş pahasıdır, mecbur bir arkadaşından ödünç alır ve fotoğrafları bu şekilde çektirebilir. Başvuruyu yaptıktan kısa bir süre sonra ise Storm’un yüzü Kim Sung Jae vefat eder. Hayranı olduğu şarkıcının öldüğünü duyunca çok üzülür, başvurusunun yandığını bile unutur. Çok geçmeden sürpriz bir şekilde firmadan ona ilk elemeyi geçtiğine dair bir haber gelir. Firma katalog çekimini ana model olmadan yapma kararı almıştır. 17 yaşındadır, 1.81’lik boyuna rağmen 68 kilodur, o cılız haliyle yine de ilk elemeyi geçer ve bu seferde ikinci elemeye katılır. Elemeler sonunda yalnız 5 kişi seçilir, So Ji Sub’da O modellerden biridir. Böylelikle So Ji Sub gösteri dünyasındaki ilk işi için Japonya’ya uçar. Storm’un model olarak seçtiği kişiler arasında tanıdık gelen başka bir isim daha vardır; Song Seung Hun... Hatta aşağıdaki fotoyu yakından incelerseniz öndeki bayanın Kim Ha Neul olduğunu görürsünüz (So Ji Sub ve Song Seung Hun Storm firması için modelliğe başladıklarında yolları bu güzide aktristimizle de kesişir ilerleyen zamanlarda. Ne bereketli firmaymış di mi? nerde ünlü olacak kişi var ise tek tek toplamış :) ).



Song Seung Heon ile olan meşhur dostluğu da bu çekimlerle başlar. So Ji Sub o yıllarda tam bir asosyaldir, kendi deyimiyle söylersek tam bir ıssız ada :) Haliyle Seung Heon tüm uğraşlarına rağmen bir türlü Ji Sub’u konuşturmayı başaramaz :D


“Ji Sub ilk tanıştığımızda şimdiki gibi konuşken değildi. Elemelerden sonra çekim için Japonya’ya gidecektik. Japonya’ya gitmeden hemen önce ofise gittim, baktım Jisub bir köşede sinmiş oturuyor, ben de yanına gittim. Ji Sub ise tek kelime etmeden hödük gibi (ben böyle çevirdim, var mı itirazı olan :) ) bakmakla yetindi. Konuşkan biri gibi izlenim bırakmıyordu ama aynı okuldandık ve bende nazik olmaya çalışarak yaşını sorma gafletinde bulundum. O ise “17” deyip kestirip attı. Dedim herhalde beni ondan yaşça küçük sandı (SSH, Ji Sub’dan 1 yaş büyüktür). Neyse daha sonra biz çekimler için Japonya’ya gittik, tüm arkadaş olma çabalarıma rağmen Jisub’da hala tık yok. Çekimler bitti, Kore’ye döndük, çekimlerin şerefine parti verildi, herkes zil zurna sarhoş.  Herif orda bile tek kelime etmeden durmaksızın içip durdu. İçmeyi seven bir tip mi yoksa ortama uyum sağlamak için mi içtiğini anlayamadım bir türlü. Öylece bir köşede kendi kendine içti parti boyunca. Partiden sonra erkekler tuvaletine gittim, baktım bu peşimde. Zaten ilk izlenimim iyi değil, hiç suratına bakmadım. Ben mesaneyi boşaltayım diye uğraşırken, birden Ji Sub “Hyung! turnayı gözünden vurduk mu şimdi?”  diye sordu. Çok cana yakın gözüküyordu o an :D ”. Song Seung Heon'un canlı canlı nasıl anlattığını görmek için aşağıdaki videoya göz gezdirmeniz yerinde olur, zamanında bu videoyu görmüştüm de ne anlattı da bu kadar çok güldüler demiştim, öğrendim ve rahatladım ohhh :) Videodaki bir diğer kişi de merhum Park Yong Ha...







So Ji Sub ve Song Seung Heon arkadaşlıklarını ilerlete dursun, So Ji Sub’da liseden sonra Kore Ulusal/Devlet Üniversitesi’nde spor akademesine başlar. Akademide de tekrar tekrar yarışlara girmeye devam eder, ama sonu olmayan bir yarış halini alır onun için yüzme. Şampiyonluk bir hayaldir artık. Diğer taraftan mankenlikten kazandığı parayla annesi ve kızkardeşinin yükünü hafifletmeye başlamıştır.


(Edit: Kız kardeşi şu an evli ve Kanada'da yaşamaktadır, internette bir tane bile fotoğrafına rastlamamamız bu yüzden sanırım... )


Artık tüm ilgisi gösteri dünyasına kaymaya başlar, kendisi için yeni bir çıkış kapısı aramaktadır. Bu nedenle, akademideki ikinci yılında hocasına artık bırakmak istediğini söyler. Bu kararından sonra Storm ile yaptığı çıkışı sürdürmek ister, başlangıçta “oyuncu olmalısın” tavsiyelerine yüz çevirse de işin içine girdikçe sevmeye başlar.


95 yılında Storm Fashion için modelliğe başlamasıyla önünde yeni kapılar açılmıştır kuşkusuz. Ama ailesiyle girdiği dar boğazdan henüz çıkamamıştır da. Mankenlikten aldığı maaş+yol parasını yine ailesine yardım etmek için tutumlu kullanmak zorundadır. Yol parasını olduğu gibi taksiye vermemesi için, SSH’nin onu ailesiyle yaşadığı eve misafir eder.   SSH onun için bir abi gibidir artık, SSH’in aileside onu oğulları gibi görmeye başlamıştır. Hala da röportajlarında sık sık gördüğü bu iyiliği yıllar geçsede hiç unutmadığını anlatır durur.


So Ji Sub ufak adımlarla ilerlese de hayatının zor bir dönemini geride bırakmaya başlar. Lise bitipte akademiye devam ettiğinde bile modellik yapmayı sürdürür.


Bir gün, Abgoojungdong’da bir restorantta yemeğini yerken, SBS TV’nin prodüktörü Lee Kang Hoon ile karşılaşır, Ji Sub’a kendi dramasında bir bölüm ayırmak istediğini söyler. 1997 yılında Ji Sub ilk dramasını olan Model'in çekimlerine başlar.


Mankenlik yapan iki erkek kardeşten küçük olanını oynayacaktır. Başlangıçta bu teklifi geri çevirir, modellik yapmayı seviyordur ve oyunculukta hiç tecrübesi olmayışı onu kararsız kılmıştır. Menajeri ise tam da bu noktada ona, “Etraf çiçek çocuklarından geçilmezken sen daha ne kadar mankenlik yapabilirsin, Reklam dünyası için aranan bir yüz değilsin, yol yakınken kendine yeni bir yol çiz.” der. Böylelikle aktör olmak için kendine bir şans tanır.


O zamana kadar yüzmek dışında iyi olduğu başka bir alan olmamıştır. Aktörlüğe yönelmek, onun için yeni bir dönemin başlangıcı olacaktır...


Kaynaklar


1- http://www.korea-fans.com

Özellikle bu sitedeki arkadaşlara teşekkürü bir borç bilirim, So Ji Sub ile ilgili mümkün olduğu kadar düzgün bir derleme yapmışlar.

2 - http://www.jisubaddicts.com

Ji Sub'a dair her türlü röportaj ve magazin çekimlerine burdan ulaşabilirsiniz. Ji Sub uluslararası hayran sitesidir.

3- http://totallysojisub.blogspot.com/

Bu bloğun sahibi hem jisubaddicts.com'da yazıyor hem de kendi bloğundan tüm haberleri anında ingilizceye çevvirip yayınlıyor, alkışlıyorum o arkadaşı :)

3- http://soompi.com

4- http://forum.koreandramas.net

Sıradaki yazı;


2. Bölüm: Aktörlük ve Şöhret ...

7 yorum:

  1. sevgi müthişsin ;) ağzım açık kaldı valla :O sen aştın bu "araştırmacı gazetecilik" olayını =)) 2.bölümü merakla bekliyorum ;)

    YanıtlaSil
  2. Zamanında çok fazla BlueJean okumuştum, acaba ordan mı bulaştı bana da :D İnşallah 2. yazı da güzel olur, pilim bitti çünkü bunu yazıcam diye :P

    Not: cidden beğendin mi Aslım? okumadığım makale kalmadı şu bilgileri öğreneceğim diye, ama çeviri yapıcam diye sanki kendi üslubum(!) kaydı biraz :)çommal kamsahamnidaa :D :D :D

    YanıtlaSil
  3. ne güzel bir yazı olmuş bu böyle. so ji ye bayılırım ve tabi ki can dostuna da .yazıyı çok sevdim .bilmediğim bir sürü şey öğrendim.ellerine sağlık çok iyi olmuş.hele çeviriye ayrı bir vuruldum .var mı itirazı olan yok.vay be demek ta o zamanlardan dost bu ikisi .yani yazıları dört gözle bekliyorum :)

    YanıtlaSil
  4. Beğenmene çok sevindim :D Özellikle de çevirilerime... çeviri yaparken çok güzel atar tutarım winpohucum bildiğin gibi değil :D Portekizli futbolcuların Türk çevirmenlerinden daha beterim bu konuda, 1 cümleden 1 paragraf çıkartırım yeminlen :D Yeni yazı 1997-2011 yılları arası olduğu için daha bitiremedim, yazıda 2 parçaya bölündü haliyle, en kısa zamanda 2.si de bitecek ama ;)

    YanıtlaSil
  5. vuuuuu, süper olmuş kaktüs! eline sağlık! so ji sub da ne "acıların çocuğu"ymuş meğer; valla içim parçalandı. çevirme tarzına da bayıldım: "hödük gibi"! hahaha :D

    YanıtlaSil
  6. çommal kamsahamnidaaa :D :D Severek çevirdim şahsen :P hödük, herif, cılız... demediğimi bırakmadım ama sırf sevdiğimden, hem severim hem söverim icabında :D

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...